Uyku ve rüyalar (II): Bir işlevi var mı, uyumazsak ne olur?

-
Aa
+
a
a
a

Uykunun bir işlevi var mı, gerekli mi? Uyumazsak ne olur? Rüyaların uykuyla ilişkisi ne? İnsan rüya gören tek canlı mı? Uyku araştırmaları Tıp alanında nasıl meşrulaştı? Açık Bilinç’te uyku ve rüyalar serisinin ikinci bölümü...

Uyku ve rüyalar (II)
 

Uyku ve rüyalar (II)

podcast servisi: iTunes / RSS

Öncelikle, uyku konusunun Tıp alanı içinde ciddiye alınması ve kabul gören bir araştırma konusu haline gelmesi yolunda büyük katkı yapmış, kendisinden çok şey öğrenmiş olduğum bir uyku bilimcisini, kariyerini Stanford Üniversitesi’nde sürdürmüş ve geçen yıl aramızdan ayrılmış olan Prof. William Dement'i anarak başlayayım.

Dement, gençlik yıllarında uykunun gerekli olmadığını, ne kadar az uyursak o kadar "hayattan kar edeceğimizi" söylerken, daha sonraları uykunun işlevini ve hayati bulduğu önemini savunur olmuştu.

Uluslararası çalışmalarla hangi ülke insanlarının ne kadar "uyku borcu" olduğunu saptamaya çalışıyordu.

Kendisinin uyku alanındaki çalışmalarını özetlediği ve iyi uykuyla sağlık ve mutluluk arasındaki ilişkiye işaret ettiği güzel bir kaynak, 2000 yılında yayımladığı kitabı: "Uykunun Vaadi".

— / —

Uykunun fizyolojisini anlamak, rüya gördüğümüz sırada bedenimizde neler olduğu hakkında en önemli bilgi kaynağı.

Sonuç olarak, nörolojik bozukluklar dışında, yalnızca uyurken rüya görüyoruz. Bu anlamda, rüyalar, uykunun özel bir evresi olarak bile görülebilir.

Uykunun kendi içinde düzenlilik gösteren ve rüya görme olasılığımızın en yüksek olduğu REM (hızlı göz hareketleri) dönemini de içeren evreleri var.

Üstelik bu evreleri, beynin elektriksel faaliyetleri sırasında kendine özgü nörolojik imzalar şeklinde görmek ve ölçmek de mümkün.

Doğada hemen her canlının uyuduğunu ve uykuya ihtiyaç duyduğunu biliyoruz. Peki, ya rüyalar?

İnsanlar dışında başka canlılar da rüya görür mü? Onların rüyaları neye benzer?

— / —

İnsanların rüya içeriklerini,uyandıklarında kendilerine anlattırarak öğrenebiliyoruz. Diğer canlılar için böyle bir şansımız yok.

Ama benzer elektrofizyolojik özellikle ve davranışlar gösteren pek çok memeli hayvanın uykuda insan rüyasına benzer deneyimler yaşıyor olması mümkün.

Daha basit canlılar konusundaysa büyük ölçüde karanlıktayız.

Örneğin, karıncalar veya diğer böcekler rüya görür mü? Bilmiyoruz.

Peki ya etkileyici sinir sistemlerine ve bilişsel kapasitelere sahip olan ama bizden çok farklı deniz canlıları, örneğin ahtapotlar?

Şu videodaki, uyuyor gibi gözüken ama bir yandan da renk ve görüntüsünü değiştiren ahtapot, ne yapıyor (antropomorfik bir şekilde ifade edecek olursak, “zihninden ne geçiyor”) olabilir?

Önce şunu not edeyim: Bu video, bilimsel ve kontrollü bir çalışmanın parçası değil.

Colorado'da bir akvaryumda amatör bir kamerayla çekilmiş.

Ahtapotların, doğal ortamlarında kamufle olmak için renk ve görüntü değiştirdikleri biliniyor.

Bu ahtapot uyumaktayken niye böyle bir davranış göstersin?

Makul bir hipotez, ahtapotun biz insanlar gibi bir "iç dünyası" olduğu, rüya benzeri bir deneyim sırasında kendi sanal gerçekliğine (yani rüyada gördüklerine) uyum sağlamak için renk değiştiriyor olduğu.

Ama bu sırada ahtapotun uyanmış olmadığının ölçülmesi, yani uyumaya devam ettiğinin fizyolojik olarak gösterilmesi gerek. Bu videoda böyle bir veri yok.

Dolayısıyla ahtapotlarda rüya hipotezini ancak henüz belgelenmemiş bir ihtimal olarak değerlendirebiliyoruz.

— / —

Bu seri içinde, uyku ve rüyalara dair edinilmiş pek çok yeni bilginin yanı sıra, ahtapotlarda rüya gibi cevabı bilinmeyen sorulara ve "rüyaların işlevi var mı?" gibi tartışmalı konulara da değineceğiz.

Uyku ve rüyalar serisinde Psikoloji, Fizyoloji, Nörobilim ve Psikanaliz alanlarından şu profesörler, konuklarımız olacak:

Reşit Canbeyli

Ertan Yurdakoş

Derya Karadeniz

Hakan Gürvit

Talat Parman

Barış Baklan

Hepsine katkıları için yeniden teşekkürü borç biliyorum.

— / —

Uyku konusunda en merkezi kavramlardan birisi, gece-gündüz (sirkadyen) ritmleri/döngüleri.

Rüyalar konusundaysa en tartışmalı meselerden birisi, bilinçdışı kavramının nasıl anlaşılması ve araştırılması gerektiği.

Dolayısıyla, önümüzdeki üç haftayı bu konulara ayıracağız.

Gelecek hafta, bilinçdışı kavramı ne anlama gelir, nasıl ortaya çıktı, Freud bu kavramı keşfeden kişi midir, Psikanalitik geleneğe katkıları, bilinçdışının çalışılmasındaki sorunlar gibi konuları ele alacağız.